Korumalı Futbol ve Spor Fotoğrafçılığı

İnsanlar karanlık oda (camera lucida) keşfinden beri, karşısında duramadıkları yegane doğal güç olan zamanın karşısına geçerek, şimdiyi değil belki ama, geçmişi dondurmayı başarabildiler. Geçen zamanın geriye alınamayışının realitesinin farkında olan insan, aynı zamanda Narcissos'un Antik Yunan'dan bize olan bencil mirasını da karanlık odada birleştirdi: İnsanlar anılarını ve kendilerini kaydetmeye başladılar.

Bu yazıda fotoğrafın tarihçesine değinmeyeceğiz, ama spor fotoğrafçılığını ve Türkiye’de amerikan futbolu fotoğrafçılığını açarken bu tarihsellikten de destek alacağız.

Aslında spor fotoğrafçılığının gereği ve önemi sorgulamaya açık görünebilir. Örneğin, çok sayıda seyircinin izlediği, ve bazen canlı ya da banttan yayınlanan maçların zaten görsel kayıt ve tanıklıkları varken neden bir de fotoğraflarını çekme ihtiyacı hissettiğimizi düşünebiliriz. Burda aslında fotoğrafın alameti farikası devreye girer: herkesin baktığı şeyde farkedilmeyeni görebilmek ve biraz da tarihe tanıklık.

Türkiye’de 40 yıllık bir mazisi olan amerikan futbolu, ülkede son zamanlarda marjinal/ekstrem bir branş olmaktan çıkma fırsatlarını görerek, eski zamanlara görece yaygınlaştı ve bilinir hale geldi. Benim gibi birkaç insan da ülkemizde bu branşı, ve şimdilerde olimpik bir branş haline gelen bayrak futbolunu fotoğraflamaya çalışıyor. Çok sevdiğim ve ülkemizde önemli yere sahip olan fotoğrafçı abimiz Mehmet Özer’in bir lafı vardır: Göz görmez, bilinç görür. Spor fotoğrafçılığını, ve spesifik olarak korumalı futbolu düşündüğümüzde ise, hatrı sayılır bir süre sahada oyunculuk yapmış birinin sahayı, vizöründen farklı bir perspektifle keseceğini varsayabiliriz. Benim maceram da böyle başladı.

Korumalı futbol, ülkesinden bağımsız ve branş olarak çok fedakarlık isteyen bir spor. Bu sporu yapan atlet, yapmak isteyen çaylak , yöneten koç , hayatlarını bu sporu yapabileceği şekilde değiştirmek zorunda kalır. Uyku düzeni, beslenme, hayat disiplini, takım anlayışı, antrenman ve sezon temposu, hem ofis hem de sahadaki personeli her sene çok yoğun geçen bir temponun içerisine sokar. Ülkemizde ise amatör olan bu branşta durum şöyle gerçekleşir: sporcu ve koç, mesaisinden arta kalan zamanda hayatını futbola göre adapte eder. İşte korumalı futbolun hiç görünmeyen yanı buradadır. Olay sahadaki 60 dakikalık müsabaka değil, 7/24 ve 365 gün süren bir tempodur. Sporcu ve koç bundan para kazanamaz, o yüzden amatör ruhludur. Bu amatörlük, yüksek bir inanmışlık ve adanmışlık yaratır. Tam da bu yüzden korumalu futbol ve bayrak futbolunun fotoğraflanmaya değer, ve ötesinde, fotoğraflanması gereken bir branş olduğunu düşünüyorum.

Türkiye'de Amerikan Futbol Fotoğrafçılığı

Spor fotoğrafçılığı ülkemizde ana branşlarda yerleşmiş bir meslek haline gelmiş olsa da, bütçesi düşük ve “marjinal” kalan bir branş olan korumalı futbolda bu uğraş, ilk başta birkaç kişinin kişisel özverisiyle büyüdü. Bana ilham veren kişilerden biri ise Aslınaz Akkaya’dır. Koç Rams organizasyonuna gönül vererek gerek medya gerek fotoğraf işlerini üstlenen değerli arkadaşım sayesinde ben de amatör bir fotoğrafçı olarak spor fotoğrafları çekme cesaretini edindim.

Biraz Delilik: 35mm’de Futbol

Aslınaz’a tekrar atıfta bulunarak, kendisi futbol fotoğraflarını analog teknikle çekmemi delice bulurdu. Eminim hala öyle görüyordur ama kişisel olarak neden 35mm’yi tercih ettiğimi açıklamak isterim.

Öncelikle imajlar ve fotoğrafları ayrıştırmak gerek. Bir durumun görüntüsünü almak ile bir durumu fotoğraflaştırmak, tamamiyle farklı şeylerdir. Çağımızda cebimize giren akıllı telefonlar ve yüksek kaliteli kameralarıyla her anı imajlaştırırken aynı zamanda o anları önemsizleştiriyoruz da. Ancak analog fotoğrafçılıkta hal böyle değil. Futbolda sahada sadece 4 çeyrek zamanınız vardır. Maç sayısı az ve tek bir ligde oynarken bu 4 çeyreği her sahaya çıktığınızda yüzde yüzünüzle oynamak zorundasınızdır. Hata götürmez ve hatanın affedilmediği korumalı futbol, bu bakımdan analog fotoğrafçılıkla benzeşir. Makinenizde 37 poz, cebinizde 2-3 yedek film bulunur. Film fiyatları ve banyolama ücretleri cep yakar. O yüzden gözünüzle her down’ı, her drive’ı, her kick off’u dikkatle izlemeniz ve insanı en derinden vuracak, en can alıcı anı yakalamanız gerekir.

İşte bu yüzden analog fotoğrafçılık, korumalı futbol ile öz olarak yakındır. Bu delice ve hiç de ekonomik olmayan tercihi yapmamın yegane nedeni budur.