Meditasyon, zihni günlük problemlerin boğucu etkisinden uzaklaştırarak, iyi koşullara yönlendirmeyi öğrenmenin zor ama mükemmel bir yolu. Bu süreç, bedeni savaş modundan çıkartıp, hayatın akışına uyum sağlamayı destekliyor. Doğa sporları da bu süreci sadece desteklemekle kalmayıp; doğayı tanıyarak onunla uyum içinde olmayı öğretiyor. Kalp atışlarının hızlanması, göz tansiyonunun artması, zihnin sadece hayatta kalma içgüdüsüyle hareket etmesi, günlük streslerden tamamen arınmak ve daha sağlıklı bir karar mekanizmasına sahip olmak doğa sporlarının meditatif yönlerinden sadece bir kaçı.
Dağlar, denizler ve kayalıklar her insana kendi amacını arama fırsatı sunar. Benim amacım ise unutmaktı. Sorumlulukların ve başarısızlıkların yükü ağırlaştıkça, zihnimdeki kaçış mekanizması rahatlamaya devam etti. Kendini tanımama ve yüksek egonun yarattığı gerçeklikten uzak yaşam tarzı, toplum normlarından uzaklaşmamı ve yalnızlaşmama sebep oldu.
Bu süzülmenin içinde, şans eseri katıldığım bir kış tatilinde snowboard ile tanıştım. Daha önce hiç hissetmediğim kadar özgür ve kontrolsüz hissettim. Dağı tanıdıkça, kültürünü içselleştirdikçe, hırsımın tersine döndüğüne tanık oldum. Dağla savaşmayı bırakıp, onun bir parçası olmayı öğrendim.
Kayak tatillerinin nasıl geçtiğini hiç fark ettiniz mi? Kayarken zihin, anın içinde kalır ve aslında hiçbir anı sonradan tam olarak hatırlamaz, çünkü zihnin koruyucu mekanizması anın dışına çıkmayı engeller. Düşersen, düşme nedenin düşündüğünle paralellik gösterir. Tam da bu noktada korku, dağda zihni bulandıran tek duygudur; diğer duyguların üstünde hakimiyeti yoktur. Korkuyu kontrol altında tuttuğunda, artık zevk almak mümkün olur. Bu aslında bir nevi terapidir, seni zihninle bütünleştirir ve korur.
Şehrin içine kapandıkça mutsuzlaşan hayatımız, doğada mutlu olurken, neden bunu daha sık yapmıyoruz? İşte tam da bu noktada meditasyon ve doğa sporları , bize kendimizi ve çevremizi daha iyi anlama şansı veriyor. Bu aktivitelerle kurduğumuz bağ, kendimizi doğaya açtıkça, hem ruhumuzu hem de bedenimizi iyileştirerek, bütünleşik bir deneyime dönüşüyor. Sadece turist değil, bir sporcu olmak için bu deneyimlerin en sağlıklı ve saygılı yolculuğu da, doğanın kültürünü derinlemesine anlamaktan geçiyor; dağların yerlileriyle iç içe olarak, iklimi hissderek ve toprağın dilini öğrenerek.